5 Aralık 2024 Perşembe

English Language Teaching (ELT) Yüksek Lisans - Doktora Giriş ve Yeterlik Sınavları için Özet Notlar (Resimli)

        Merhaba, yıllar önce yüksek lisans sınavına hazırlanırken konu bazlı Google Drive klasörü oluşturmuştum. Görsel bir öğrenici olduğum için de internetten konuyla ilgili görselleri aratarak ilgili klasörlere toplamış ve sınava bu şekilde çalışmıştım. Notları görsel olarak şekil, şema şeklinde veya renkli yazıyla görmek çok yardımcı oldu. Bu yüzden doktora giriş sınavında bu özet not klasörünü biraz daha büyüttüm. Baktım işime yarıyor, yeterlik sınavı için de aynı klasörlere ekleme yaptım. Hatta zaman içerisinde bu linkleri arkadaşlarıma, arkadaşlarımın arkadaşların attım. Şimdi bu klasörleri yine görünce blogda paylaşıp ihtiyacı olan herkese ulaşmasını istedim. İlgili klasöre ulaşmak için lütfen aşağıdaki görsel altındaki linke tıklayınız. Şimdiden herkese sınavlarında başarılar dilerim. İyi çalışmalar! :) 

9 Ağustos 2024 Cuma

Küçük Bir Söyleşi: Zamanın Akılalmaz Hızı ve Anılar

        Zamanın ne kadar hızlı geçtiği oldukça ilginç ve şaşırtıcı ama aynı zamanda da ne kadar inanılmaz değil mi? Özellikle de bazı anlarda bunun farkına vardığınızda ağzınız açık kalabilir veya eskilere dönebilirsiniz. Nasıl mı? Tıpkı az önce deneyimlediğim gibi. Bilgisayarda çalışırken rastgele mırıldanmaya başladığım bir şarkıyı Youtube üzerinden dinlemeye karar vermiştim. Youtube'u açtım, şarkıyı yazdım ve o yazı gözüme çarptı. "14 yıl önce yayınlandı." Ne? 14 mü? Koskoca 14 yıl? Şarkının sözleri ve ritmi hala sanki daha dün yayınlanmış gibi aklımda, sürekli dinlediğim bir şarkı da değil. Eskiden bu şarkıyı söylerken yaşadığım hisler de hafızamda. Şarkı sadece güzel ergenlik dönemlerimi, lise çağımı anlatan bir şarkıydı ama beni asıl şaşırtan şey ise geçmişte bu şarkıyı söylerken hangi ruh hali içinde olduğumu ve bana neler hissettirdiğini bu denli net hatırlamamdı. Sanki bir zaman kapsülü içine girmiş ve yolculuk yapmış gibi hissettim. Hemen sonrasında ise bu yazıyı yazmak için ilhamı kendimde buldum. 

21 Ocak 2024 Pazar

Önce Kendimizi Sevmeliyiz, Peki Bunun Önemini Biliyor muyuz?

                         

            Geçen hafta tanık olduğum bir durumdan sonra kendimi bu durumu düşünmekten alıkoyamadım ve içten içe çok üzüldüm. Bir nebze rahatlamak için bu yazıyı yazmaya karar verdim...

        Üniversitede hazırlık okuyanlar bilir, haftada ortalama 18-25 saat İngilizce görürsünüz. Kimi zaman bu dersler becerilere göre ayrılmıştır; dil bilgisi, okuma-yazma ve dinleme-konuşma dersi gibi... Dili öğrenebilmek için ezber mantığından kurtulmak gerekir. Dolayısıyla yapıları, kullanımları hangi anlamda, hangi durumda kullanmalıyız bunun mantığını kavramak önemli hale geliyor. Şimdiki kitaplar da eski kitaplardan oldukça farklı, İletişimsel Dil Öğretimi yani Communicative Language Teaching ön planda tutuluyor. Bu durumdan dolayı da öğrencilerin konuşabileceği pek çok gündelik hayatla ilgili sorular bu kitapların içinde yer alıyor. Bu sorular ünite başlangıcında, ortasında veya sonunda öğrencilerin cevaplarken öğrendikleri dil bilgisi kurallarını pekiştirmeleri için onlara önemli bir fırsat sunuyor. 

10 Aralık 2023 Pazar

Fazla Mütevazılık Değerimizi Düşürür mü?

        Merhabalar herkese! Bu sefer dan diye konuya gireceğim, affola! Sizce fazla mütevazılık kendi değerimizi düşürür mü yoksa yükseltir mi? Mesela aynı başarıya sahip iki birey düşünelim. İkisi de aynı işi yapıyor ve aynı şekilde kariyer basamaklarında emin adımlarla ilerliyor ama aralarında bazı farklar var. 

        Nedir bu farklar? Örneğin, A kişisi kendisi hakkındakileri sosyal medyada paylaşmaktan mutluluk duyan birisi, diğeri yani B kişisi ise yapısı gereği böyle şeyleri sevmiyor ve paylaşımda bulunmuyor. A kişisi her ortamda konular açıldıkça kendisiyle ilgili özelliklerini ve iyi yönlerini vurguluyor. B kişisi ise konusu geçince kendi özelliklerini saklıyor demeyelim de daha çekimser davranıyor yahut ağzının ucuyla "evet, ben de yapıyorum öyle şeyler!" diyerek farkında olmadan aslında konuyu geçiştiriyor. Sonra fark ediyor ki bir sohbet ortamında mesela, aslında A kişisinin üst düzey bir yeteneği yok kendisi kadar (yani B kişisi kadar) bahsi geçen konuda ama A kişisi daha ön planda çünkü her  zaman herhangi bir konu açıldığında kendinden emin olarak konuyla alakalı "yeteneklerinden" bahsediyor. 

29 Ekim 2023 Pazar

İnsan anlaşılmak ister en nihayetinde!

            Bir süredir bunu düşünüyorum. İnsan ister arkadaşlık ister romantik ilişkisi olsun, o ilişkiden ne bekler, neyi ister? Bence insan öyle ya da böyle karşısındaki tarafından anlaşılmak ister.  Anlaşılmak aslında gayet geniş bir yelpaze, içinde birçok şeyi barındırıyor. Olduğu gibi kabul edilmek mesela, bunun en temelinde yine anlamak ve anlaşılmak vardır. Karşımızdaki bireyi anlamadan onu nasıl olduğu gibi kabul edebiliriz? Bence pek mümkün değil. Onun belirli konulara bakış açısı nedir diye dinler ve önce onu anlamaya çalışmamız gerekir. Anlama süreci tamamlandıktan yani anlaşıldıktan sonra ikinci ve nihai süreç kabullenmektir diye düşünüyorum.

            Anlaşılmak derken kastım, romantikleştirilen veya romantikleştirilmeye çalışılan eski ve yaygın anlayışların aksine konuşmadan, paylaşım yapmadan karşıdakinin bizi anlamasını beklemek değil. Doğru ve sağlıklı bir iletişimin ürünü olarak “anlamak ve anlaşılmak”. Aslında karşılıklı ve eş zamanlı gerçekleşen ve birbirini destekleyen iki olgu. Ezeli aşıklar diyebiliriz belki bu ikisine çünkü biri olmadan diğerinin varlığı mümkün olmuyor.

24 Haziran 2023 Cumartesi

Endonezya Dili Telegram Sohbet Grubu Kuruldu!

Merhaba Endonezya sevdalıları,

Endonezya Dilini geliştirmek üzere Telegram sohbet grubumuz kuruldu. Gruba giriş yapmak için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayınız.

12 Haziran 2023 Pazartesi

Bir İnsan Neden "Merhaba"ya Karşılık Vermez?

        


           Bazen gülümsediğimiz zaman bize gülümsemeyen insanlardan şikayet ederiz. Yani eğer siz de benim gibi güler yüzlü biriyseniz ve bunu kendinize alışkanlık haline getirmişseniz tanıdık olsun olmasın fark etmez, insanlara gülümsemekten kendinizi alıkoyamazsınız. Gülümsediğiniz zaman karşıdaki insanın da hafif bir gülümsemesi, dudak kenarlarının kıvrılması size öyle iyi hissettirir ki, o duyguyu bilir misiniz? Peki ya, tam tersi olduğunda? Siz gülümsediğinizde karşıdaki kişinin de bunu gördüğüne emin olduktan sonra ne hissedersiniz? Muhtemelen bir dizi düşünceler sarar sizi farkına varmadan... "Acaba neden gülümsemedi? Bir sorun mu var? Gülümsemek bu kadar mı zor canım? Alt tarafı bir gülümseyecekti yani ne vardı gülümseseydi" gibi... Sonra da "amaan canım neyse, belki görmemiştir ya da alışkın değildir" der avutursunuz kendinizi. 

18 Eylül 2022 Pazar

Hayat Bazen Şaşırtır: Kimbap ve Sushi

     

        Bundan iki ay öncesinde kuzenlerle otururken, nereden esti hatırlamıyorum, birden kimbap yemeye gitmeye karar verdik. O ana kadar daha önce hiç kimbap denememiştim. Normalde de bildiğim tatlar dışına çıkmayı çok seven biri değilim, genelde garanticiyimdir ve sevdiğim lezzetlere bağlıyımdır ama bunun artık değişmesi gerekiyordu. İlk kez yeni bir şey denemek istedim, bu benim için farklı bir tecrübe olacaktı.

13 Temmuz 2022 Çarşamba

Bir Garip Şükür Duygusu

Bu hissi hiç tattınız mı bilmiyorum. Hani bazen bir şeyin olmasını çok istersiniz de olmayınca içinizde tarifsiz bir boşluk, büyük bir hüsran, sanki tüm evrendeki canlı cansız her şey size düşmanmış gibi hissetmişsinizdir illa ki. Benim yazının en başında bahsettiğim "his" bu değil. Hani bazen diye başladığım noktayı esas alacak olursak, bizi garip bir şükür duygusu içine atan hissin ilk aşaması bu yukarıda bahsettiğim "tarifsiz bir boşluk, büyük bir hüsran, sanki tüm evrendeki canlı cansız her şey size düşmanmış" kısmı diyebiliriz. Ne diyor bu kadın yahu der gibisiniz, tamam biraz daha açıklamaya çalışayım.

Bi' Kahve

 

(Fotoğraf bana aittir)

            Hayat... Ne kadar hızlı akıp gidiyor, tutabilene aşk olsun! Acısıyla tatlısıyla yaşadığımız sürece öyle ya da böyle geçiyor. Yoğun meşakkatli günler, kimi zaman ardı arkası kesilmeyen toplantılar, sorunlar, yeni kararlar, yeni iş arkadaşları, patronun afra tafraları veya yeni stajyerin fazla merakı... Aklınızda o süreçler canlandı değil mi? Canlanınca ne hissettiniz? Yüreğiniz mi daraldı, "harbiden böyle" dediğiniz için yüzünüzde bir gülümse mi belirdi ya da derin bir nefes mi aldınız? Sanırım ben yazar değil de okuyan olsam ikinci seçenekteki gibi gülümserdim, tıpkı şu an yazarken otuz iki diş gülümsediğim gibi (bu gülümsemeyi de size borçluyum; okurken bir nebze olsun sizi gülümsettiğimi ya da sizlerde bir "farkındalık" oluşturabildiğimi hayal ettiğim için, ki bu zaten buraya yazmaya başladığım ilk günden beri amaçlarımdan biri olmuştur.)...