Bir süredir bunu düşünüyorum. İnsan ister arkadaşlık ister romantik ilişkisi olsun, o ilişkiden ne bekler, neyi ister? Bence insan öyle ya da böyle karşısındaki tarafından anlaşılmak ister. Anlaşılmak aslında gayet geniş bir yelpaze, içinde birçok şeyi barındırıyor. Olduğu gibi kabul edilmek mesela, bunun en temelinde yine anlamak ve anlaşılmak vardır. Karşımızdaki bireyi anlamadan onu nasıl olduğu gibi kabul edebiliriz? Bence pek mümkün değil. Onun belirli konulara bakış açısı nedir diye dinler ve önce onu anlamaya çalışmamız gerekir. Anlama süreci tamamlandıktan yani anlaşıldıktan sonra ikinci ve nihai süreç kabullenmektir diye düşünüyorum.
Anlaşılmak derken kastım, romantikleştirilen veya romantikleştirilmeye çalışılan eski ve yaygın anlayışların aksine konuşmadan, paylaşım yapmadan karşıdakinin bizi anlamasını beklemek değil. Doğru ve sağlıklı bir iletişimin ürünü olarak “anlamak ve anlaşılmak”. Aslında karşılıklı ve eş zamanlı gerçekleşen ve birbirini destekleyen iki olgu. Ezeli aşıklar diyebiliriz belki bu ikisine çünkü biri olmadan diğerinin varlığı mümkün olmuyor.