28 Ekim 2016 Cuma

Yazma Süreci ve Yazmak


Bazen bir yazmak geliyor bana ki hem de ne yazmak. Yazarak kaybolmak istiyorum düşüncelerimin içinde. Ne kadar sürer, konu nereye gider bilmeden yazmak. Olduğu gibi, geldiği gibi, elimden kaleme döküldüğü gibi plansız. Öylece yazmak... Bir de kanıma işledi şu devrik cümleler. Kurallı ve düz anlatımlar tat vermez oldu. Kimileri devrik cümlenin yarattığı etkiden habersiz, bana yazılarında çok devrik cümle var diyor. Ah bilmiyorlar ki bilerek yapıyorum, inanmıyorlar ki. Bir şeylerin arkasına sığındığımı, eleştiri kabul etmediğimi sanıyorlar, halbuki yanılıyorlar. Benim devrik cümlelerin büyüsüne kapılmış olmam asıl neden!

18 Ekim 2016 Salı

Hayat Örgüsü


Her şeyi bir örgü gibi ilmek ilmek işliyorum. Örgü benim hayatım, renkler yaşanmışlıklarım. O yüzden her renk olmalı örgümde, yeri gelecek bir kaç sıra dümdüz siyah işleyeceğim, yeri gelecek bir kaç sıra maviye yer vereceğim, bazen kırmızı dokunuşlar yapacağım araya, belki bazen sarı ama hiç bir rengi yumak bitene dek kullanmayacağım.

15 Ekim 2016 Cumartesi

Yolun Sonundaki Işık

uzun yol ile ilgili görsel sonucu

Bir ışık, keskin bir ışık, göz alıcı... Uzakta şuan çok uzakta, yaklaşmak istiyorum, ne var orada bir bakmak istiyorum. Yalnız yolum uzun, ışık şuan sadece küçük bir nokta. Yola koyuluyorum, adımlarım sağlam ilerliyorum. Yolda pürüz yok, çakıl taşları yok, yavaş yavaş yürüyorum. Yürüdükçe kalp atışlarım hızlanıyor, yoruluyorum, bazen nefes alamıyorum ama hiç durmuyorum. Durmaya zaman yok, durup dinlenecek kadar sabırlı değilim. Ne kadar yol kat etsem de sanki olduğum yerde sayıyor gibiyim. Ne manzara değişiyor ne de yol. Ara ara ışık bana göz kırpıyor. Sanırım yaklaşıyorum, önceden ondaki bu anlık değişimi fark etmemiştim ama şimdi görebiliyorum. Nereden çıktı bu ışık şimdi?