9 Kasım 2015 Pazartesi

An Autumn Day


  Rough winds are blowing,
  Leaves are rearing up.
  My arms are shaking,
  Faces are passing by,
  Faces that I don't know.
  Dark faces, white faces,
  Somebody's lighting a cigarette.

8 Kasım 2015 Pazar

Pencerendeki Mevsimler


Şöyle bir dönüp baktığımda güzeldi eski yıllar, güzeldi çocukluk. Acısıyla tatlısıyla geçmiş yıllar. Biz yılları kovalamışız, yıllar da bizi. Fark etmeden büyümüşüz, bulunduğumuz yerler değişmiş, tanıdığımız insanlara yeni insanlar eklenmiş, iyisini bulmuşuz bazen, bazen sinsisini. 

28 Ekim 2015 Çarşamba

Bir Küçük Gülümseme


Dikkat, Viyana İçerir! :)

27.10.2015, Salı
Museum Quarter'dan çıktık, trene yetişmemiz lazım. Mariahilfer straße'den hızlıca gidiyoruz, baktık olmadı biraz da koşuyoruz, yol bitmiyor, zaman azalıyor. Tabana kuvvet diyerek biraz daha hızlandık, olacak gibi değil. Yol kalabalık, cadde ışıklarla dolu, dükkanlardan şarkı sesleri yükseliyor, hava kararıyor. Bana Taksim'i anımsatıyor.

6 Temmuz 2015 Pazartesi

Biraz Tebessüm


Birazdan anlatacağım şey tam bir fıkra havasında, sonunda tebessüm etmenizi umut ediyorum :)

Aylardan Temmuz, günlerden pazartesi, ayın ise altısıydı. Adana'nın kavurucu sıcakları başlamış, insanlar olabildiğince evlerine kapanmıştı ama bazı insanlar vardı ki onlar dışarda olmak zorundaydı, çünkü kimisi çalışıyor, kimisi belediyedeki işini hallediyor, kimisi de pazara gidiyordu.

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Life is all about waiting!



Even you're a little baby,you're hungry 
and you wait for your mum. 
You wait to be breastfed by your mum. 
Then you grow up,you start school. 
To go to school,
you wait your mummy or daddy. 
You grow up a little, 

25 Nisan 2015 Cumartesi

Bazı Anlar...


Bazı anlar vardır hayatında, mutluluktan havalara uçtuğun,
Bazı anlar vardır, ayaklarını yerden kesen bir haber aldığın,
Bazı anlar vardır, umutlarına sımsıkı sarıldığın,
Bazı anlar vardır, hayallerine her zamankinden daha çok inandığın,
Bazı anlar vardır, güzel şeyler yapmak istediğin,
İnsanlara yardım etmek, işinde ilerlemek, 
Bir çocuğun başını okşamak gibi...

21 Nisan 2015 Salı

Bir Çiçek Bir İnsan


Çok yoğun geçen günün ardından ders biter bitmez kendimi yurda atmak için çırpınıyordum. Otobüs durağına ilk gelen arabaya bindim yüzümde bezmiş bir ifadeyle. Ne okulun eşsiz göl manzarası dikkatimi çekiyor ne de çevremdeki insanlar. Aklımdan geçen tek şey yurda gitmek ve güzelce dinlenmek. Otobüs her durakta durduğunda oflamalar, puflamalar artıyor. Sonra birden eski defterleri karıştırıyor aklım. İnsanlar bir bir geçiyor aklımdan.

Eskileer, yenileer...

27 Mart 2015 Cuma

In the middle of the ocean



It has nothing to do with me; I just dream and empathize.
What does it feel like to love someone who never loves and will never ever love you?

13 Mart 2015 Cuma

Ne çok derdim var!

Sinir bozucu bir tartışmanın ardından ertesi gün dersten sonra eve gitmenin hayaliyle, başımı yastığa koyup uyumaya çalıştım. Biraz geç de olsa sonunda uyumayı başardım ve tabi ki sabah olduğunda da geç uyumanın vermiş olduğu uykusuzluktan dolayı yataktan çıkabilmek yarım saatimi aldı. Alarm çaldıkça erteliyordum. En sonunda pes edip o sıcak ve rahat yeri, yumuşacık yorganı, başını koyunca içine çöken yastığı bırakıp kalktım. Kahvaltıdan önce kaldığım yurdun 

4 Şubat 2015 Çarşamba

ORMANLAR TÜKENİRSE HALİMİZ NE OLACAK?

Bugün sizlerle ablasını örnek alan(yazıyı blogta paylaşmam için yazması bakımından)bir kardeşin derste edindiği bilgileri kullanarak orman hakkındaki görüşlerini yazdığı bir kompozisyonu paylaşacağım. Kompozisyon üzerinde küçücük oynamalar yaptım, yazım yanlışları, noktalama işaretleri gibi... Fakat yazıdaki diğer unsurlar(konu ve fikirler)sevgili kardeşim Kerimcan'a aittir. Umarım beğenirsiniz...

14 Ocak 2015 Çarşamba

Çocuklardaki Araştırmacı Ruhu Nasıl Yok Ediyoruz?

Hemen hemen hepimizin başına gelmiştir.
 Küçük bir ufaklık size soru sormaya başlar ve 
bu soruların ardı arkası kesilmez. Mesela;


-Bu ne?
-Vazo. 
-Bu ne?
-Kumanda. 
-Bu ne? 
-Of vazo dedim ya.



(Aradan bir kaç dakika geçer)

-Bu ne?

-Vazo, vazoo.



(Belki 1 saat sonra...)

-Bu ne? (Yine vazoyu göstererek)

-Of yeter artık soru sorma bana.


Prejudices!


Sometimes, we meet people and we know nothing about them because it's our first meeting. When we get to know each other, we start having opinions about these people. Ideas grow up after the moment we meet. What if I say that you start having opinions as soon as you notice a person.