18 Şubat 2017 Cumartesi

Gözlemlerimiz ve Hayatımıza Etkileri

   
      Biz insanoğlu doğamız gereği insanlarla iç içeyiz. Kendimizi dış dünyaya kapatmak istesek de bu biraz imkansızdır. Dışarıyla bağlantı kuran insan bir gün içinde sayısız insanla karşılaşır, yüzlerce davranış görür, farklı olaylarla karşılaşır. Bunlara ister istemez tanık olur ve bunun sonucunda da bilinçli ya da bilinçsiz olmak üzere bir fikre sahip olur. Çoğu zaman bunu habersizce ve otomatik olarak yapar. Mesela otobüste yaşlı birine yer vermeyen genci yerici bir bakış ile izleyebilir ve bundan habersiz olabilirsiniz, olaylar bir anda adeta refleksif olarak gelişmiştir, yani "eleştiri yapma üzerine düşünme" fırsatı dahi bulmamışsınızdır.

9 Şubat 2017 Perşembe

Kabullenmek(!)



Size acı ve keder veren bir şeyi kabullenmek ne kadar zamanınızı alır? Bakın unutmak demiyorum, çünkü bu mümkün olan bir şey değil, benim kastettiğim bu olguya alışmak, onunla barışık yaşamaya başlamak yani onu kabullenmek. Başka bir anlamda ise olguyu göz ardı etmeden tüm iyi ve kötü yanlarını masaya yatırıp düşünmek, bunları bilmek ve bunun geçmişte kaldığına inanarak daha doğrusu değiştirilemez olduğunu kabul ederek yaşamını sürdürmektir. Bu şuraya yazıp anlattığım kadar kolay değil maalesef. Bazen aylarımızı, belki de yıllarımızı alır. İlk başta bir şok evresi vardır, henüz olay yenidir ve sürekli onunla ilgili pişmanlık ya da üzüntü beyninizi kemirir. Burada değil olguyu kabullenmek olguya alışmayı dahi aklınızdan geçirmezsiniz, ki doğal olan da budur.

8 Şubat 2017 Çarşamba

Bir Akşam Vakti


Bir trenin düdüğü çalıyor uzun uzun,
Uzak diyarlara ben geliyorum dercesine,
Karşıdaki dağların karları bizi selamlıyor,
Oysa burada güneş yüzümü yakıyor,
Manzara sık sık değişiyor,
Kimi tepelerin ardında evlerin ışıkları yanıyor,
Ağaçlar ufacık bir rüzgarda sallanıyor,
Bacalarından duman tüten evlerde kim bilir kimler yaşıyor,
Koyu bir sohbet öncesi soba üzerinde çay kaynıyor,
Biz ise bu koca kalabalık içinde yalnızız...