Düşün ki bir çocuksun. Babanla dışarıdasın. Belki de ilk kez seni iş yerine götürüyor, heyecanlısın. Babanın elini sıkı sıkı tutmuşsun, olacaklardan haberin var gibi...
Ne olup bittiğini anlamadığın bir anda çok sevdiğin babanla, oyunlar oynadığın, seni canından çok seven babanla şehit ediyorlar seni, sizi. Küçücük bedenin ve sen yığılıyorsun yere, babanın yanına. Kim bilir neler geçiyor aklından. Belki de evde sizi bekleyen annen de yüreğinde bir ürperti hissetmiştir, ana yüreği ya bu belki hisseder. Düşün ki bir çocuksun Türkiye'de...
Düşün ki bir çocuksun. Gözünü açtığın andan itibaren savaşın ortasındasın. Dünyayı böyle sanıyorsun belki de, başının üzerinden uçaklar eksik olmuyor. Her yerde bombalar patlıyor. İlk önce biraz korkuyorsun, sonra alışıyorsun haliyle, hissizleşiyorsun. Sürekli kaçmaya çalıştığın bombalardan biri sonunda seni buluyor, olduğun evi yerle bir ediyor. Enkazdasın, her yer karanlık, anne diye bile ağlayamıyorsun. Enkazdan kurtarıldığında bile bekliyorsun sadece. Sen ki sadece 5 yaşındasın. Düşün ki bir çocuksun Halep'te...
Terörün her türlüsüne, terörü destekleyene ve terörden beslenenlere LANET OLSUN.
Bu artık bir SON bulsun. Çocukların ağlamadığı günler YAKIN olsun.
Son bulsun dedikçe bir yenisine uyanıyoruz sihirli bir kelime olsa keşke hep birlikte söylesek ve ve çocukları ağlatan kendini insan sanan yaratıklar kaybolsa:(((((
YanıtlaSilSadece dua ediyoruz işte, en azından halk olarak elimizden gelen bu. Ormandaki yağmura su taşıyan serçe misali...
SilÜzücü :(
YanıtlaSil