Çok sıcak bir yaz günüydü, bacaklarım titriyordu. Hemen bir yere oturmalıyım dedim kendi kendime. Deniz kenarına yakın bir yerde bir bank buldum, başımı yukarı kaldırdım, bir süreliğine gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. İlk kez ciğerlerime dolan oksijeni, temiz havayı hissettim.
Ferahladım. Bir kaç
kere tekrarladıktan sonra, denizin üstündeki martıların sesini
duydum. Ağaçta, hemen başımın
üzerindeki kuşların cıvıltısını duydum, huzurlu bir şekilde
şarkı söylüyorlardı. Denizdeki dalganın sesini duydum. Biraz yosun
kokusuyla güneyden gelen rüzgarı hissettim. Güneş tenimi yaktı ama aldırış
etmedim. Anın tadını çıkardım.
Derin bir
nefes daha... Göğsüm bir yukarı, bir aşağıya gitti. Uzaklarda tombul
bir çocuk bir yerlerde ağlıyordu. Sarışın bir kadın eşiyle tartışıyordu.
Gergin siyahi bir anne az önce oyun alanında olan çocuklarını arıyordu. Birisi
aşkından ölene kadar ağlıyordu. Birisi, aşkın ne kadar tehlikeli olduğunu
bilmeden ilk görüşte aşık oldu. Birisi bir şey çaldı, bu seferki bir kalp
değildi. Yaşlı bir satıcı, eski kilimlerini satmaya çalışıyordu.
Hastanede birisi siyah odasında ameliyat olmayı bekliyordu. Başka birisi
ise yakınları ağlarken uzağa götürülüyordu. Bir kız bebek doğdu.
Sadece bir kaç saniye önce bir çocuğun elinde sıkıca tuttuğu balonlar,
şimdi güneşin altındaki parlak mavi gökyüzüyle tanıştı. Bir bitki
gökyüzüne doğru çiçek açtı, sanki balonları yakalayacakmış gibi... Bir
bebek açlıktan ağlıyordu. Bir bebek açlıktan ölüyordu. Birinin karnı doyuruldu.
Biri öldü. Denizin dalgası tekrar kulaklarımda, kuş cıvıltıları, martılar,
trafiğin sesi ve tam da bu anda yumuşak bir ses beni uyandırdı.
-Elma
şekeri alır mıydınız?
...
Hikaye tadında olmuş yazınız elinize sağlık 😊
YanıtlaSilTeşekkür ederiiimm :)
SilElma sekeri alirimmm. Kalemine saglik.
YanıtlaSil:)
Sil