21 Nisan 2015 Salı

Bir Çiçek Bir İnsan


Çok yoğun geçen günün ardından ders biter bitmez kendimi yurda atmak için çırpınıyordum. Otobüs durağına ilk gelen arabaya bindim yüzümde bezmiş bir ifadeyle. Ne okulun eşsiz göl manzarası dikkatimi çekiyor ne de çevremdeki insanlar. Aklımdan geçen tek şey yurda gitmek ve güzelce dinlenmek. Otobüs her durakta durduğunda oflamalar, puflamalar artıyor. Sonra birden eski defterleri karıştırıyor aklım. İnsanlar bir bir geçiyor aklımdan.

Eskileer, yenileer...

Hayatımdaki, ülkemdeki sorunlar ve tekrar insanlar... 
Her an birbirine saldırmaya hazır, ön yargılarla dolu insanlar.
Sana destek olmak yerine, her daim köstek olmaya hazır insanlar, kolayı zorlaştırmayı seven insanlar, birbirini sevmek yerine nefret eden insanlar, sevmeyi de geçtim saygı bile duymayan insanlar ve niceleri... Her geçen gün suç oranının arttığı bir ülke, kan ve terörün desteklenir hale geldiği bir dünya, bu gidişat nereye?

Kararan içimi berrak göğe bakıp biraz olsun açmak için tam başımı otobüsün camına yaslamak üzereydim ki sol tarafımda rengarenk açmış ve kocaman olmuş çiçekleri gördüm. Ne kadar da güzellerdi! Rengarenk hem de! Sarısı, pembesi, mavisi bir arada. Bir arada ve daha güçlü. Göğe doğru yükselirken sanki kendilerinden daha eminlerdi. "Burası bizim, bize bir şey olmaz." der gibi. Sağanak yağmurlara karşı direnmek ya da yapraklarını korumak daha kolay olacakmış gibi iç içeydiler, dallarıyla birbirlerine kol kanat germiş ve hatta kollarını birbirinin sırtına dolamış iki arkadaş gibiydiler. Onlar kadar olamayan biz insanoğluna üzüldüm.

Otobüs hareket etti ve çiçekler artık benim göremeyeceğim kadar arkamda ve uzakta kaldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

EĞER TESADÜFEN YA DA HERHANGİ BİR ŞEKİLDE BU YAZIYA ULAŞTIYSANIZ VE OKUDUYSANIZ, LÜTFEN YORUM YAPIN! :)

Yorumlarınızı bekliyorum...
---
Waiting for your comments...