10 Aralık 2023 Pazar

Fazla Mütevazılık Değerimizi Düşürür mü?

        Merhabalar herkese! Bu sefer dan diye konuya gireceğim, affola! Sizce fazla mütevazılık kendi değerimizi düşürür mü yoksa yükseltir mi? Mesela aynı başarıya sahip iki birey düşünelim. İkisi de aynı işi yapıyor ve aynı şekilde kariyer basamaklarında emin adımlarla ilerliyor ama aralarında bazı farklar var. 

        Nedir bu farklar? Örneğin, A kişisi kendisi hakkındakileri sosyal medyada paylaşmaktan mutluluk duyan birisi, diğeri yani B kişisi ise yapısı gereği böyle şeyleri sevmiyor ve paylaşımda bulunmuyor. A kişisi her ortamda konular açıldıkça kendisiyle ilgili özelliklerini ve iyi yönlerini vurguluyor. B kişisi ise konusu geçince kendi özelliklerini saklıyor demeyelim de daha çekimser davranıyor yahut ağzının ucuyla "evet, ben de yapıyorum öyle şeyler!" diyerek farkında olmadan aslında konuyu geçiştiriyor. Sonra fark ediyor ki bir sohbet ortamında mesela, aslında A kişisinin üst düzey bir yeteneği yok kendisi kadar (yani B kişisi kadar) bahsi geçen konuda ama A kişisi daha ön planda çünkü her  zaman herhangi bir konu açıldığında kendinden emin olarak konuyla alakalı "yeteneklerinden" bahsediyor. 

29 Ekim 2023 Pazar

İnsan anlaşılmak ister en nihayetinde!

            Bir süredir bunu düşünüyorum. İnsan ister arkadaşlık ister romantik ilişkisi olsun, o ilişkiden ne bekler, neyi ister? Bence insan öyle ya da böyle karşısındaki tarafından anlaşılmak ister.  Anlaşılmak aslında gayet geniş bir yelpaze, içinde birçok şeyi barındırıyor. Olduğu gibi kabul edilmek mesela, bunun en temelinde yine anlamak ve anlaşılmak vardır. Karşımızdaki bireyi anlamadan onu nasıl olduğu gibi kabul edebiliriz? Bence pek mümkün değil. Onun belirli konulara bakış açısı nedir diye dinler ve önce onu anlamaya çalışmamız gerekir. Anlama süreci tamamlandıktan yani anlaşıldıktan sonra ikinci ve nihai süreç kabullenmektir diye düşünüyorum.

            Anlaşılmak derken kastım, romantikleştirilen veya romantikleştirilmeye çalışılan eski ve yaygın anlayışların aksine konuşmadan, paylaşım yapmadan karşıdakinin bizi anlamasını beklemek değil. Doğru ve sağlıklı bir iletişimin ürünü olarak “anlamak ve anlaşılmak”. Aslında karşılıklı ve eş zamanlı gerçekleşen ve birbirini destekleyen iki olgu. Ezeli aşıklar diyebiliriz belki bu ikisine çünkü biri olmadan diğerinin varlığı mümkün olmuyor.

24 Haziran 2023 Cumartesi

Endonezya Dili Telegram Sohbet Grubu Kuruldu!

Merhaba Endonezya sevdalıları,

Endonezya Dilini geliştirmek üzere Telegram sohbet grubumuz kuruldu. Gruba giriş yapmak için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayınız.

12 Haziran 2023 Pazartesi

Bir İnsan Neden "Merhaba"ya Karşılık Vermez?

        


           Bazen gülümsediğimiz zaman bize gülümsemeyen insanlardan şikayet ederiz. Yani eğer siz de benim gibi güler yüzlü biriyseniz ve bunu kendinize alışkanlık haline getirmişseniz tanıdık olsun olmasın fark etmez, insanlara gülümsemekten kendinizi alıkoyamazsınız. Gülümsediğiniz zaman karşıdaki insanın da hafif bir gülümsemesi, dudak kenarlarının kıvrılması size öyle iyi hissettirir ki, o duyguyu bilir misiniz? Peki ya, tam tersi olduğunda? Siz gülümsediğinizde karşıdaki kişinin de bunu gördüğüne emin olduktan sonra ne hissedersiniz? Muhtemelen bir dizi düşünceler sarar sizi farkına varmadan... "Acaba neden gülümsemedi? Bir sorun mu var? Gülümsemek bu kadar mı zor canım? Alt tarafı bir gülümseyecekti yani ne vardı gülümseseydi" gibi... Sonra da "amaan canım neyse, belki görmemiştir ya da alışkın değildir" der avutursunuz kendinizi.